İMMİB ve İSO işbirliği ile düzenlenecek olan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinin konuşmacı olarak katılacağı seminerde menşe kurallarının firmalarımızın üretimlerinde yerli girdi ve ithalat tercihlerine etkisi ve ürünün menşeinin AB pazarında yaratabileceği avantaj ve dezavantajlar değerlendirilecektir.
Seminer için yer durumu sınırlı olup katılım online başvuru sırasına göre değerlendirilecektir.
Eğitim İçeriği:
1. Türkiye’nin taraf olduğu menşe kümülasyonu sistemleri kapsamındaki tercihli ticarete ilişkin mevzuat hakkında genel bilgiler:
• İkili Kümülasyon
• Çapraz Kümülasyon
2. Türkiye-Avrupa Birliği arasında mevcut Gümrük Birliği kapsamındaki ticarete ilişkin mevzuat hakkında genel bilgiler:
• Gümrük Birliği tarafları arasındaki doğrudan ticaret
• Gümrük Birliği tarafları arasında üçüncü ülkeler üzerinden gerçekleştirilen ticaret
3. Avrupa Birliği mevzuatında öngörülen yeni tercihli menşe kuralları hakkında örnekler:
• Bölgesel Konvansiyon kapsamındaki kurallar
• Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi kapsamındaki kurallar
11 Haziran 2012 Pazartesi
14:30 - 17:30
Yer: İSO Odakule
Detaylı Bilgi İçin: guner.ozdemir@immib.org.tr
31 Mayıs 2012 Perşembe
29 Mayıs 2012 Salı
İmovasyon'un 10 Kuralı
İnovasyon ve imitasyon kavramlarının sentezi olan “imovasyon”un 10 kuralı...
Çin’de kazandığı deneyimlerin ürünü son kitabı CopyCats’i (Taklitçiler) yayınlayan Prof. Oded Shenkar, inovasyon ve imitasyon kavramlarının sentezi olan “imovasyon”un sırrının kopyalamanın kötü olduğu algısını yok edip, açıkça söylemek ve sistematik bir şekilde uygulamak olduğunu belirtiyor.
Modeli alıp geliştirin
İmitasyonu yapıyorsanız, imitasyonun kötü olduğu algısını yok edip, açıkça söylediğiniz ve sistematik bir şekilde yaptığınızda başarılı olabilirsiniz. Modeli kopyalıyorsunuz ancak geliştirmeniz gerekiyor. Dikkatli olmazsanız sorunlarla karşılaşırsınız. İmovasyon yapabilmek için öncelikle, imitasyona yüklenen olumsuz çağrışımlardan arınmanız, birisi size taklitçi dediğinde sinirlenmemeniz lazım. Bunun açıkça söylenmesinde hiçbir sakınca yok.”
‘İmovasyon’un 10 kuralı
1-Tekerleği yeniden keşfetmeyin. Tekerleğin daha ucuz ya da daha iyi bir versiyonunu yapabilirsiniz.
2-Taklit etmeyi bir “damgalama” olmaktan çıkarın ve kabul edilir hale getirin.
3-Kopyalama yetenekleri geliştirin, fırsatları tarayın ve doğru modeli bulun.
4-Çapraz endüstrilere bakın, kendi toprağınızın ötesine geçin.
5-Birşeyleri kavramların içine yerleştirin
6-Hızlı kolerasyon yerine neden sonuç ilişkisine bakın. Derinlemesine inceleme yapın.
7-Zamanlama her şey demek değildir.
8-Değerleri göz ardı etmeyin.
9-Hem defansif hem de ofansif oynayın.
10-İnovasyon yapın, imitasyon yapın ve bunu imovasyona dönüştürün. Yoksa kör bir biçimde takipçi olursunuz ve yarışı nerede bitireceğinizi bilmezsiniz.
Haberin Tamamı: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/20645631.asp
26 Mayıs 2012 Cumartesi
Türkiye'nin ilk stand-upçısı Orhan Boran'ı kaybettik...
1928 doğumlu olan Orhan Boran, ilk sahne deneyimini Galatasaray Lisesi’nde yatılı okurken İstanbul Şehir Tiyatroları’nda rejisör olan ve okul temsillerini sahneye koyan Necdet Mahfi Ayral tarafından Molyer’in bir oyununda oynamak üzere seçildiğinde yaşadı.
1946 yılında
Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu ve Türkoloji Fakültesi’ne yazıldı. Fakat
para kazanması lazımdı. Aynı yıl Necdet Mahfi Ayral kendisini Muhsin Ertuğrul ile tanıştırdı. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda
işe başladı ve Vasfi Rıza Zobu’nun
talebi üzerine, birlikte oyunlar sergilediler. 17 civarında oyunda rol aldı.
1960’lı yıllardan
itibaren, gece kulüplerinde Ayaküstü
Gırgırı adıyla Türkiye’de ilk stand-up geleneğini başlatan ünlü mizah ustasıdır.
Televizyon henüz olmadığı radyolu günlerde, mükemmel Türkçesiyle kibar
esprileri, unutulmaz pürüzsüz sesi, nezaketi ve beyefendiliğiyle tanınmıştır.
4 yıl kaldığı
İngiltere’den, yakın dostu Şakir Eczacıbaşı’nın kendisini çağırması sonucu
Türkiye’ye dönip, firmaların ve bankaların bilgi yarışması programlarına yeniden
başlamıştır. Bu arada "Yuki"
fikrini bulmuştur. "Yuki” halk tarafından o kadar tutulur ki, bir program
olmaktan çıkıp bir fenomen haline gelmiştir.
2002 yılında
yakalandığı kolon kanseri sebebiyle iki defa ameliyat geçirdi. "Hayatımın son yıllarını saçlarım dökülmüş
olarak geçirmek istemiyorum. Öleceksem insan gibi bu halimle öleyim. Şu dünyayı
sefil halde terk etmek istemiyorum. Hayranlarım beni hep bu halimle
hatırlayacak, saçları dökülmüş olarak değil!" diyerek kemoterapi tedavisini
reddetti.
10 Haziran 2005’de
Beşiktaş Kültür Merkezi’nin (BKM), "Orhan
Boran Show" adıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda organize ettiği jübilede, 59 yıl emek
verdiği meslek hayatına ve 25 yıl uzak kaldığı sahneye veda etmek üzere son kez
sahne aldı.
Güler Boran'la
evli olan Orhan Boran, 26 Mayıs 2012'de hayata gözlerini yummuştur.
Mutlu bir hafta sonu dileriz..
![]() |
Hafta sonu tüm yurtta hava durumu |
![]() |
Istanbul / Red Kit İstanbul'da |
![]() |
Ankara / The Phantom of The Opera |
![]() |
İzmir / Zorba |
![]() |
Adana / Göğe Selam |
23 Mayıs 2012 Çarşamba
Hedef Ülkelerdeki Değişiklik
Ekonomi Bakanlığı bürokratik kurumlar arasında en sevdiğim, hatta belki de tek sevdiğim kurum diyebilirim. Nedeni çok basit aslında, özel sektör mantığı ile yönetiliyor. Dümende Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan eski bir sanayici, haliyle sanayicinin, ihracatçının ve özel sektörün ne düşündüğünü ve ihtiyaçlarını çok iyi biliyor. Sanayi Odaları ve Ticaret Odalarıyla geçmişten beri süregelen iyi ilişkileri var. Hal böyle olunca, akıl birliği ve dil birliği oluşunca işler daha çabuk yürüyor.
Günümüzde ihracatçılarımıza
eğitim, alım heyetleri, fuarlar ve danışmanlıklar gibi türlü destekler
verilmektedir. Ekonomi Bakanlığı’nın belirli projeler kapsamında yürüttüğü
TURQUALITY, URGE ve diğer destekleriyle beraber KOSGEB, TÜBİTAK gibi kurumlar
tarafından da farklı destekler söz konusudur.
Ancak bu kadar destek içerisinde Ekonomi Bakanlığı’nın en çok sevdiğim çalışması ise “Hedef Ülkeler”dir. Zaman zaman güncellenen listeler ihracatçılarımızın yön arayışlarına bir nebze de olsa yardımcı olmayı hedeflemektedir. Dünyada 238 tane ülke var. Bunlardan nüfus ve diğer nedenlerle birçoğunu baştan elediğimizi düşünelim, kalsın 150 tane ülke. Acaba bunlardan hangilerine focus olmamız gerekiyor? Siz hiçbir ülkeyi araştırdınız mı?
Hele hele bu araştırmayı internet yokken denediniz mi? Fazla değil, bundan 10 sene öncesine kadar ihracat satış departmanında çalışanlar ne kadar zahmetli bir şey olduğunu çok iyi bilirler. Önce masa başı dediğimiz araştırma gerçekleştirilir, sonrasında kaçınılmaz şekilde saha araştırması söz konusu olurdu. Laf aramızda, saha araştırmalarının keyfi de başka olurdu. (Bu konuyu ilerleyen günlerde sevgili hocam Ali İzzet Eken’den yazıya dökmesini rica edeceğim.) Ne olursa olsun koskoca bir okyanusta tek başınıza hissine kapılırdınız. Git gide popülaritesini yitiren fuarlar o yıllarda can simidi görevi görürdü…
“Hedef Ülkeler” çalışmasıysa yukarıda değindiğim pazar araştırmaları konusunu kolaylaştırmaktadır. Hatta kolaylaştırmayı bırakın, armut piş ağzıma düş şeklinde önünüze hazır çalışmayı koymaktadır. Aşağıda linkini de verdiğim Ekonomi Bakanlığı’nın web sayfasında ülkelere ilişkin çalışmaları incelediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.
2012-2013 dönemine ilişkin listeler incelediğimde, (4-5 yıldır söylediğim gibi) Arapça konuşan ülkeler çoğunlukta olduğunu gördüm. Bu ülkelerin listelerde yer almasının kesinlikle doğru olduğunu ve politik ve ekonomik nedenlerle uzunca yıllar değişmeyeceğini düşünüyorum.
Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim, hem lojistik bakımdan, hem de pazarın direnci nedeniyle ben olsam Çin ve Japonya’yı hedef ülkeler listesine almazdım. Bu iki ülke yerineyse öncelikli ülkeler listesinden, Kenya ve Tanzanya’yı alırdım.
Listeyi detaylı bir şekilde inceledim ve gözlemlerim şu şekildedir:
1- Cezayir, Kanada, Katar, Ürdün 1. Lig sayılabilecek olan Hedef Ülkeler listesinden, 2. Lige, yani Öncelikli Ülkeler listesine alınmıştır. Yani sezon sonunda 2. lige düşmüşlerdir.
2- 1. Lige çıkan ülkeler ise şu şekildedir: Endonezya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Irak, Kazakistan, Ukrayna
3- 2012-2013 listesinde 2. Lig yani öncelikli ülkeler çoğunlukla Afrika kıtasından oluşmaktadır.
4- 2010-2011 döneminde “Hedef Ülke” çalışması yapılırken küresel kriz döneminde büyümeye devam eden ve dış ticaret hacimlerinde önemli gerileme görülmeyen ülkeler kapsama alınırken, şu kriterlere göre ülkeler belirlenmişti:
a) Müteahhitlik hizmetlerindeki ihracat potansiyelimiz
b) İlgili ülkelerle olan siyasi ilişkilerimiz
c) Pazarın alım gücü ve büyüklüğü
d) Dışa açıklığı
e) Sermaye hareketleri
f) Ticari ve hukuki altyapı
g) yatırımlar
h) hizmet ticareti
i) enerji politikaları
5- 2012-2013 dönemi “Hedef Ülke” çalışması yapılırken, üç aşamadan oluşan, kısaca “atılım” diye adlandırılan TİM 2023 İhracat Stratejisinin vizyonu, mevcut üretim koşulları ve kapasite altında üretilen ürünlerin pazarlanmasını içeren I. Aşama misyonun da gerçekleştirilmesi göz önünde bulundurulmuştur.
Neticede hedef ülkeler ve öncelikli ülkeler listesi şu şekildedir;
2012 – 2013 DÖNEMİ HEDEF ÜLKELER (17 ÜLKE):
- Çin Halk Cumhuriyeti
- Rusya
- Hindistan
- ABD
- Polonya
- Brezilya
- İran
- Nijerya
- Mısır
- Libya
- Endonezya
- S. Arabistan
- Irak Kazakistan
- Ukrayna
- Japonya
- Güney Afrika Cumhuriyeti
2012 – 2013 DÖNEMİ ÖNCELİKLİ ÜLKELER (27 ÜLKE):
-
Türkmenistan
-
Azerbaycan
-
Meksika
-
Peru
-
Şili
-
G.Kore
-
Malezya
-
Vietnam
-
Kenya
-
Gana
-
Tanzanya
-
Birleşik Arap Emirlikleri
-
Almanya
-
Romanya
-
Slovakya
-
İsveç
-
Norveç
-
Angola
-
Etiyopya
-
Singapur
-
Kuveyt
-
Arjantin
-
Kolombiya
-
Cezayir
-
Kanada
-
Ürdün
-
Katar
Hedef ve öncelikli ülkeler sağlanacak destekler
Söz konusu ülkelerin hedef veya öncelikli ülkeler olarak belirlenmesi, bu ülkelerde yapılacak bazı faaliyetlere verilen desteği de artıracak.
Bu kapsamda, Türkiye'de faaliyet gösteren şirketler ile işbirliği kuruluşları üyelerinin ürünlerinin pazarlama ve tanıtımının yapılmasını sağlamak, bu çerçevede yurt dışında gerçekleştirilen tanıtım, marka tescil giderleri ile yurt dışında mal ticareti yapmak amacıyla açılan birimlerle ilgili giderlerinin bir kısmının ilgili fondan karşılanmasını düzenleyen “Yurtdışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğinde” yer alan desteklere ilaveten tüm hedef ve öncelikli ülkeler için 10 puan daha destek sağlanacak.
“Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” çerçevesinde de hedef ülkelerden ABD, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Nijerya, Polonya ve Güney Afrika Cumhuriyeti ile öncelikli ülkelerden Meksika, Şili, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore, Vietnam, Kanada ve Malezya için de ilave 20 puan destek uygulanacak.
http://www.ekonomi.gov.tr/index.cfm?sayfa=0F24E22E-D8D3-8566-4520CEA0C95BDA1A
https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2119rank.html
Etiketler:
Güncel Mevzuat,
Haberler,
Köşe Yazıları
20 Mayıs 2012 Pazar
Önümüzdeki hafta havalar...
Büyük şehirlerde yaşanyanlara kötü, çiftçilerimize iyi haberimiz var; Genellikle yağışlı bir hafta bizleri bekliyor. Herkese mutlu ve başarılı bir hafta dileriz...
16 Mayıs 2012 Çarşamba
Türkiye'nin ihracat yapmadığı tek ülke: Kiribati
KİRİBATİ
Ekonomi
Bakanı Sn. Zafer Çağlayan’ın dün yaptığı açıklamada, dünyada bir tek Kiribati’ye
ihracat yapılmadığını belirtmişti. Sonrasında merak ettim, Kiribati denilen
ülke nerededir, kaç kişilik bir ülkedir vs…
Öncelikle
coğrafi açıdan ele alacak olursak, sadece Japonya’dan direk ulaşım mümkün olan,
Pasifik Okyanusunda bulunan, 811 km2 büyüklüğünde olan, 102.000 kişilik nüfusu
ile çok küçük bir ülke olduğunu söylemek mümkün. Başkenti, TARAWA’nın nüfusun ise
sadece 43.000 kişiymiş.
Balıkçılık
ve tarımla geçinen bir ülke olan Kiribati’nin kişi başı gayri safi milli hasıla
rakamı ise 6.200 USD. Bu rakamların gösterdiği nüfusu ile ekonomisi birbirine
paralel gidiyor. İthalat rakamı (senelik) 62.000.000 USD. Ülkenin tüm
ithalatını ülke olarak karşılasak bile uğraşmaya değmez gibi geliyor bana.
Esas
enteresan olan konuysa, küresel ısınma nedeniyle her sene ülkenin 2 mm sular
altında kalması. Hatta önlem olarak Fiji Adası’ndan toprak satın almaya
başlamışlar. Yaklaşık 100 sene içerisinde haritadan silinmesi bekleniyormuş.
Detaylı
Bilgi:
www.cia.govwww.wikipedia.org
www.kiribatitourism.gov.ki
Etiketler:
Fotogündem,
Günün Rakamı,
Haberler,
Köşe Yazıları
15 Mayıs 2012 Salı
Bir Başarı Hikayesi: Özyeğin
Başlığa bakınca başarı hikayesinin Hüsnü Özyeğin olduğunu düşünüyorsanız, yanıldınız. Hikaye, finans dahisi olan Hüsnü Özyeğin Bey’den ziyade üniversitenin başarısıyla ilgilidir.
Geçen
hafta üniversitenin Türkiye partneri olduğu ve Goldman Sachs Vakfı’nın projesi
olan “10.000 Kadın Girişimci” projesinin seçmelerine katıldık. Seçmelere
katıldık derken, cinsiyetim icabı girişimci olarak müracaat edemeyeceğim de
ortada olduğundan da belki tahmin etmişsinizdir, jüri üyesi olarak katıldım. Seçmeler
sırasında, üniversitenin Mali İşler Direktörü olan Tolga Önder ve Girişimcilik
Merkezi yöneticilerinden Özden ANIK’la aynı takımdaydık. Gayet keyifli geçen
bir eleme süreci yaşadık. Bu arada üniversite ve Hüsnü Bey’le ilgili kamuoyuna
yansımamış bir çok bilgi alma fırsatım oldu.
Bunlardan
en yeni tarihlisiyle başlamak isterim. Hüsnü Bey, üniversitenin ilk mezunlarından
olan 8 kişilik bir öğrenci gurubuyla beraber İtalya ‘ya gitmiş. Nereden
bakarsanız üzerinde günlerce konuşulabilecek bir konu. Koskoca Fiba Holding’in
patronu işini gücünü bırakıyor ve torunu yaşındaki çocukları da katıp önüne
düşüyor yollara. Bu arada önemli bir detayı atlamamak lazım, bu gezi kendi özel
uçağıyla gerçekleşiyor. Kesinlikle zekice pazarlama taktiği olduğunu söylememe
bilmem gerek var mı?
Geçenlerde
bir röportajında Hüsnü Bey’in vaktinin üçte ikisini üniversiteye ayırdığını okumuştum.
Zaten bu gezi de haberi teyit ediyor. Hüsnü Bey ilk öğrencilere çok özel bir
hediye vermek için düşünürken aklına bu fikir gelmiş. Aslında altında yatan
mesaj önemli. Hüsnü Bey’e göre, “Eğer çalışırsanız size her türlü imkanı sunarız”
mesajı vermek istemiş. Bana göre esas mesaj üniversite seçimi yapacak olan lise
mezunlarına geliyor, “Bizi seçeni uçururuz”. Tabi ki buradaki uçurmak, özel jete
binip uçmanın yanında iş hayatında uçurmayı da içeriyor. Bu ilk mezun 8 şanslı
insanın hayata başlangıçta Hüsnü Bey’in özel desteğini alacaklarını tahmin
etmek hiç de zor değil. Gençlerin yolları açık olsun.
İnternette
biraz araştırma yapınca, Hüsnü Bey’in Özyeğin Vakfı aracılığıyla üniversite
için şu ana kadar 300 milyon TL harcamış olduğunu haberine ulaştım. Yıl sonuna
kadar 120 bin metrekare inşaat yapılması planlanıyormuş ve bunun 60 bin metrekarelik
kısmı tamamlanmış.
Yine
yaptığım araştırmalara sırasında üniversitenin öğrencileri girişimcilik ruhuyla
yetiştirdiği bilgisine ulaştım. Zaten ne zaman Altunizade Kampüsü’ne gitsem kendi
gözümle de görürüm. Turkcell'le ortaklaşa kurdukları “Girişim Fabrikası” denilen bir işlikte, fikri olanların,
işyeri, bürokratik detaylar ve muhtelif konularda desteklendiği bir merkez var. Bu
merkezde girişimciler bizzat Hüsnü Bey tarafından desteklenmektedir. Bana kalsa, Hüsnü Bey'in girişimcilik olgusunun marka yüzü olması gerekir.
Bir çok haber sitesinde karşılaştığım cebinde 100 dolar para ile Amerika'ya okumaya gittiği ve bu süreçte garsonluk da yaptığı haberi, üniversiteye neden bu kadar önem verdiğinin ipuçlarını veriyor.
Her ne
kadar finans dahisi olsa da, bana göre pazarlama dahisi olan Hüsnü Bey’i, yeni
mezun gençleri uçakla gezdirmek gibi zekice fikrinden dolayı bir kez daha can-ı
gönülden tebrik ederim.
İlgili Siteler:
www.ozyegin.edu.tr/
www.fibaholding.com.tr/
www.husnuozyeginvakfi.org.tr
14 Mayıs 2012 Pazartesi
12-18 Mayıs Hemşireler Haftası Kutlu Olsun...
13 Mayıs 2012 Pazar
Şemsiyeleri unutmayın
Size bir iyi bir de kötü haberimiz var. Kötü haber, hafta boyunca hava yağmurlu olacak. İyi haber ise, çiftçilerimizin yüzünü güldüren bu yağışlar, yazın bereketli geçeceğini, meyve sebze fiyatlarının ucuzlayacağını gösteriyor. Herkese mutlu bir hafta dileriz...
Kaynak: http://www.mgm.gov.tr/tahmin/turkiye.aspx
12 Mayıs 2012 Cumartesi
11 Mayıs 2012 Cuma
Adana ve Gaziantep'de Dış Ticaret Eğitimi
UYGULAMA VE OPERASYON PRATİKLERİYLE
TEMEL DIŞ TİCARET
24.05.2012 Gaziantep, Dedeman Otel
25.05.2012 Adana, Hilton / Seyhan Otel
Eğitimin Hedefleri:
Günümüzün gözde sektörlerinden Dış Ticaret hakkında uygulamacı uzmanlardan pratikler
Bir firmanın tüm dış ticaret operasyon işlemleri hakkında bilgilendirme
Firmanızın uluslararası pazarlara açılması ve yeni müşteriler bulmasıyla ilgili farkındalık yaratma
Kimler Katılmalı:
Başta işletmelerin ithalat ve ihracat departmanlarında çalışanları olmak üzere, dış ticaret ve gümrük müşavirlik firmaları çalışanlarıyla beraber, avukatlar, serbest muhasebeci ve mali müşavirler, dış ticaret konusunda bilgilenmek isteyenler
Eğitim İçeriği:
- Dış Ticarete Başlangıç Ve Temel Esaslar
- Dış Ticarette Teslim Şekilleri
- Ödeme Şekilleri ve Taşıdıkları Riskler
- Temel Dış Ticaret Belgeleri
- Sevk Belgelerinin Tanıtımı
- Dolaşım Belgeleri ve Malın Menşei Kavramı
- İhracat – İthalat İş Akışları
Eğitmen:
HÜSEYİN TEKGÜÇ
Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinden 1979 yılında mezun olan Hüseyin TEKGÜÇ, aynı yıl iş hayatına Uluslararası Taşımacılık sektöründe başlamış, Unipac Ambalaj’da Güney Anadolu Bölge Müdürü, Filiz Gıda A.Ş. Dış Ticaret Müdürü, Akpa Tekstil A.Ş. İhracat Uygulama Müdürü, Ekinciler Dış Ticaret A.Ş. Finansman ve Kambiyo Müdürü, Kastamonu Entegre Ağaç San. A.Ş. Dış Ticaret’ten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Coşkun Orman Ürünleri San. A.Ş.’de Dış Ticaret Danışmanı, Orma A.Ş.'de Satış Müdürü olarak çalışmıştır. 2001’den bu yana profesyonel çalışma hayatının yanısıra, dış ticaret konusundaki bilgi ve deneyimlerini eğitmen ve danışman olarak paylaşan TEKGÜÇ’ün, aynı konuda kitap yazma çalışması bulunmaktadır.
Tel: 0 216 445 78 90
e-mail: gerol@inovakademi.com
Ulusal Ar-Ge Destekleri Semineri
15 Mayıs 2012 Salı Günü, saat:13:00-17:00
arasında İMMİB tarafından Ulusal Ar-Ge Destekleri konulu bir
bilgilendirme semineri düzenlenecektir. Seminerde TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından
verilen AR-Ge destekleri ile AR-GE Kanunu kapsamındaki vergi indirimi/prim
teşvikleri ve teşviklerden faydalanma yollarına ilişkin bilgiler
aktarılacaktır.
Faydalı olacağını düşündüğüm seminerin detayı şu
şekildedir:
Seminer
Programı
13:15-13:30 KAYIT
13:30-14:30 Pınar AKER - TÜBİTAK – TEYDEB
Bilimsel Programlar Uzmanı , TÜBİTAK Ar-Ge Destekleri
·
1501 - Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme
Programı
·
1507 - KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı
·
1505 - KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek
Programı
·
1509 - Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri
Destekleme Programı
·
1511 - TÜBİTAK Öncelikli Alanlar Araştırma
Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Projeleri Destekleme Programı (YENİ)
14:30-15:30 Harun GÜZELDERE - KOSGEB Uzmanı
KOSGEB DESTEKLERİ
·
Genel Destek Programı
·
Ar-Ge İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek
programı
·
İşbirliği Güç Birliği Destek Programı
·
Girişimcilik Destek Programı
·
Gelişen İşletmeler Piyasası Kobi Destek Programı
·
KOBİ Proje Destek Programı
15:30-15:45 KAHVE ARASI
15:45-16:45 Recep BIYIK –
PricewaterhouseCoopers Türkiye Vergi Bölümü Mevzuat, Eğitim ve Araştırma
Başkanı
·
Ar-Ge Kanunu kapsamında Düzenlemeler, Destekler
ve Teşvik Unsurları
·
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Kapsamında
Ar-Ge indirimi
·
Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Kurumlar
Vergisi, Gelir Vergisi ve KDV Uygulamaları
·
Yatırım Teşvik Mevzuatı Uygulamaları Kapsamında
Ar-Ge Yatırımları
Detaylı Bilgi İçin: İMMİB Metaller Şubesi – Mehmet
Sever KALKAN
Tel: 0212 454 08 43
e-posta: sever.kalkan@immib.org.tr
Kayıt adresi:
7 Mayıs 2012 Pazartesi
5 Mayıs 2012 Cumartesi
Hedef pazar: petrol ülkeleri
TİM Başkanı Büyükekşi, petrol fiyatındaki artışla ekonomileri canlanan petrol ülkelerinin hedef pazar olduğunu söyledi.
''Afrika ülkelerine yüzde 43, Ortadoğu'ya yüzde 17, Bağımsız Devletler Topluluğu'na yüzde 8 artış var. Hal böyleyken ihracatımızın yüzde 50'sini yaptığımız bir pazara yüzde 18 düşüş var. AB'nin payı yüzde 41'lere geriledi. Bunun nedeni, krizin derinleşmesi. Bu noktada, yeni pazarlar bizim için çok önemli. Kuzey Afrika ülkeleri, sahra altı Afrika, Ortadoğu ve petrol üreten ülkeler önem taşıyor. Rusya gibi, Afrika'da Gana, Mozambik, Angola gibi, bu tarafta Irak, İran, Katar ve Kuveyt gibi petrol üreten ülkelere daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Petrolün fiyatının giderek artması, bu ülkelerin onların ekonomilerinde canlılık yaratıyor. Bu açıdan hedef pazar petrol ülkeleri...''
4 Mayıs 2012 Cuma
Hıdırellez
Uzun yıllar önce, Ankara Maltepe'de Hürriyet İlkokulu'nun karşısındaki bir binada oturuyorduk. Okula gitmek için sadece karşı kaldırıma geçmem gerekiyordu ve kimsede olmayan bu lüks nedeniyle benim keyfim yerindeydi. Ancak kirada oturan her anne baba gibi benimkilerin de ev sahibi olma hayalleri vardı.
Bir Mayıs akşamı annemle kağıda ev resmi çizip evin arka bahçesindeki gül dallarının dibine koymuştuk. Şu an tam olarak hatırlayamıyorum ama sanki gül ağacının üstünden de atlamıştık... Babamsa bu tip işlere fazla itibar etmeyen bir kişi olarak yerinden bile kıpırdamamıştı. Bu hikayeden kısa bir süre sonra annemle babam evlerini satın almışlardı. Annem hala bu hikayeyi anlatıp, hıdırellezin nimetlerinden bahseder. Belki de hıdırellez rivayetleri doğrudur. Kim bilir?
Hıdırellez Nedir?
Hıdırellez, Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bir bayramdır. Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu varsayılarak kutlanmaktadır. Hıdırellez günü,6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.
Hıdırellez'in UNESCO’nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.
Hıdrellez Nerede Kutlanır?
Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık da denmektedir. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.
Bu seneki bazı Hıdırellez şenlikleri:
- 18. Eshab-ı Kehf Hıdırellez Şenliği, Tarsus / Mersin
- 2. Dişli Hıdırellez Şenliği Futbol Turnuvası, Bolvadin/Afyonkarahisar
- 13.Haymana Özköyler Hıdırellez Şenliği, Sebilibağla Köyü / Haymana - Ankara
- Ahırkapı Hıdırellez Şenliği, Parkorman / İstanbul
- Yakadibi Köyü Hıdırellez Şenliği, Gerze / Sinop
- Edirne Kakava Hıdırellez Şenliği, Tunca Nehri Kenarı / Edirne
- Hıdırellez Şenliği, Torbalı / İzmir
- Sugören Hıdırellez Şenliği, Yalova
- Düzpelit Köyü Hıdırellez Şenliği, Karadeniz Ereğli
- 23. Geleneksel Hıdırellez Şenliği, Sarıçam Piknik Alanı / Adana
Etiketler:
Fotogündem,
Günün Rakamı,
Haberler,
Köşe Yazıları
3 Mayıs 2012 Perşembe
Hizmet İhracatında KDV İadesi
Eğitim ve danışmanlıklar sırasında sıklıkla sorulan sorulardan birisi de hizmet ihracının şartlarıdır. Bu yazımda, mevzuatların hizmet ihracı konusunda öngörülerine değinmeye çalıştım.
HİZMET İHRACI
KDV Kanunun ilgili maddeleri gereği, Türkiye’de yapılmayan hizmetler verginin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmakla birlikte yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ise Kanunun 11/1-a maddesi ile vergiden istisna edilmiştir.
KDV Kanunun 11/2. maddesinde, ikametgahı, işyeri ve kanuni iş merkezi yurt dışında olan alıcılara veya Türkiye’deki firmaların yurt dışında müstakilen faaliyet gösteren şubesine yapılan yurt dışında faydanılan hizmetlerin istisna kapsamında girdiği açıklanmıştır.
Hizmet İhracında KDV İstisnasının Uygulanabilmesi İçin Gerçekleşmesi Gerekli Şartlar
1. Hizmet Türkiye’de, yurt dışındaki bir müşteri için yapılmalıdır.
2. Fatura veya benzeri belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.
3. Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.
4. Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.
Türkiye’de Yapılan Hizmetlerin İhracat İstisnası Kapsamında Değerlendirilmesi İçin
• Yurt dışına fason işçilik yapılması istisnadan yararlanmaktadır.
• Tamir, bakım, onarım için Türkiye’ye geçici ithal yoluyla getirilen araçlara verilen hizmetler istisnadan yararlanmaktadır.
• Yabancı sigorta kuruluşlarına yapılan aracılık hizmetleri istisnadan yararlanmaktadır.
• Yabancı bayraklı teknelere Türk limanlarında verilen tamir, bakım, onarım, kışlama, çekek hizmetleri istisnadan yararlanmaktadır.
• Yurt dışına gösterim için film, metin, disket, bant, görüntü gönderilmesi istisnadan yararlanmaktadır.
• Yurt dışında imal edilecek malların kalıp ve modellerinin yapılması istisna kapsamına girmektedir.
• Yurt dışına yapılan finansal kiralama işlemleri istisna kapsamına girmektedir.
1 Mayıs 2012 Salı
Günün Karikatürü: Patron Daima Haklıdır...
"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nüz kutlu olsun...
1 Mayıs İşçi Bayramı, işöi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma
ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil
olarak kabul edilmektedir. Türliye’de ilk kez 1923’te resmî olarak
kutlanmıştır. 2008 Nisan’ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak
kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa
ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
Dünyada ilk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luzvil’de 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Detaylı bilgi: www.wikipedia.org
Dünyada ilk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luzvil’de 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Detaylı bilgi: www.wikipedia.org
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)