30 Kasım 2011 Çarşamba

Ülke Analizi: Gürcistan


10 Aralık 2011 tarihinden itibaren pasaporta dahi gerek olmaksızın kimlikle geçiş yapılabilecek olan Gürcistan pazarı ile ilgili bazı verilere dikkat çekmek istiyoruz.

Yüzölçümü: 69.700 km2
Nüfus: 4,585 Milyon
Başkent: Tiflis
Önemli Şehirler: Tiflis, Batum, Poti
Limanlar: Batum, Poti, Soçi
Komşuları ve Sınır Uzunlukları: Rusya (723 Km), Azerbaycan(322 Km), Türkiye(252 Km), Ermenistan(164 Km)
İthalatı: 5,027 Milyar Dolar
İthalat Yaptığı Ülkeler: Türkiye 15%, Ukrayna 9.2%, Azerbaycan 8.5%, Rusya 6.5%, Almanya 6.1%, ABD 5.9%, Çin 5.4%
İthalat Yaptığı Ürünler: Petrol türevi ürünler, Taşıt Araçları, Makine, Yedek Parça, Tahıl, İlaç, Gıda
İhracatı: 2,46 Milyar Dolar
İhracat Yaptığı Ülkeler: Türkiye 14.1%, Azerbaycan 11.2%, Bulgaristan 10%, ABD 9.8%, İngiltere 9%, Kanada 6.7%, Ukrayna 6.1%
İhracat Yaptığı Ürünler: Hurda Metal, Şarap, Maden Suyu, Taşıt Araçları, Maden Cevherleri, Meyve ve Kabuklu Yemişler,
GSMH: 4.900 USD

Ekonomisi büyüme trendinde olan Gürcistan, 2008 yılında Rusya ile yaşadığı askeri gerginlikle beraber bu durum terse dönmüştür.

Rusya'dan doğal gaz ithalat etmektedir. Geçmişte zaman zaman gaz kesintileri yaşamıştır. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı ve Kars-Akhalkalaki Demiryolu inşaatı Gürcistan'ın Avrupa ve Asya arasındaki stratejik konumunu güçlendirmektedir.

Gürcistan için Türkiye’nin önemini birkaç başlık altında toplayabiliriz:
-        Dış Ticaret rakamları içerisinde Türkiye’nin ilk sırada yer alması
-        Türkiye’nin Gürcistan’ın Avrupa ile bağlantısında transit geçiş güzergâhı üzerinde olması
-        Yakınlığı nedeniyle nakliye avantajının bulunması
-        Özellikle Karadeniz şehirleriyle olan kültürel benzerlikler
-        Karadeniz’e kıyısı olması nedeniyle deniz yolu nakliyesine imkan olması
-        İthal ettiği ürünler konusunda Türkiye’nin cevap verebilecek üretiminin olması

Kaynak: www.cia.gov

29 Kasım 2011 Salı

Blog Ödülleri


Merhaba Arkadaşlar,

Blog Ödülleri’nde oy verme işlemi başlamıştır. Dış Ticaret Atölyesi isimli blogumuz İşDünyası kategorisinde yarışmaktadır.

2 Aralık’a kadar sürecek oylama sonrasında halkın belirlemiş olduğu kategorilerin ilk 10 blogu 5 Aralık’ta açıklanacak ve jüri değerlendirmesine sunulacaktır.

Bu noktada desteğiniz gerekmektedir. www.blogodulleri.com sayfasına girip üye olup (çok kısa bir işlemdir) İş Dünyası Bloglarıkategorisinden Dış Ticaret Atölyesi’ne oy vererek süreç tamamlanmaktadır.

Desteğiniz için peşinen teşekkürler…

Aralık Ayının Önemli Günleri


1 Aralık Dünya AIDS Günü
2-9 Aralık Mevlana Haftası
3 Aralık Kıyafet Kanunu’nun kabulü (1934).
3 Aralık Dünya Özürlüler Günü

3-9 Aralık Vakıf Haftası
4 Aralık Dünya Madenciler Günü
5 Aralık Kadın Hakları Günü
5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması (1934).
7 Aralık 2. Dünya Savaşı’nda Japonlar’ın Pearl Harbour baskını (1941).
8 Aralık Amerika’nın, Japonya’ya savaş ilan etmesi (1941).

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü
10 Aralık İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin yayınlanması (1948).
10 Aralık Haftası İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası

12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası
21 Aralık Dünya Kooperatifcilik Günü
22 Aralık Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kuruldu (1962).
25 Aralık Türkiye Cumhuriyeti`nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ölümü (1973).
26 Aralık Uluslararası takvim ve saatin kabulü (1925).
27 Aralık Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi
31 Aralık Yılbaşı

27 Kasım 2011 Pazar

Black Friday: 27 Milyar Dolarlık Satış Perakendecilerin Yüzünü Güldürdü


Amerika'da en çok alışveriş yapılan gün olan Black Friday'da tüketiciler 24 saat içerisinde 27 Milyar dolar harcadılar.

Online satışların geçen seneye göre yaklaşık %40 artış göstermesi ise dikkat çekti. Bu satışların %15 gibi bir bölümü ise cep telefonları ve tablet bilgisayarlar aracılığıyla gerçekleştirildi.

120 şubeli Mall of America mağazası ise gece yarısı kapılarını açtığında 15.000 müşteri kuyrukta bekliyordu.

Satışı en çok artan ürün grubunun ise elektronik eşya ve mücevher olduğu gözlendi.

25 Kasım 2011 Cuma

Çocukluğumuzun Bir Yıldızı Daha Kaydı: Çatapat Yasaklandı


Özellikle bayram zamanlarında satışında patlama yaşanan çatapata sıkı denetim geliyor.

Geçtiğimiz günlerde Aydın ve Dilovası’ndan gelen ölüm haberleri üzerine, çatapat satışı tamamen yasaklandı.

Daha önce İçişleri Bakanlığı tarafından 2006'da, Sağlık Bakanlığı tarafından ise 2009'da genelge ile maytap ve çatapat gibi maddelerin 18 yaşından küçüklere satışını yasaklanmıştı. Ancak yaş sınırlamasına uymayanlara kanuni işlem uygulanmasını isteyen genelgeler şimdiye kadar hayata geçirilememişti.


24 Kasım 2011 Perşembe

Arabistan'a "Helal Gıda" satmak için İngiltere'den belge almaya son...


Anadolu Ajansından, Tahir Turan Eroğlu'nun özel haberidir.

TSE Başkanı Şentürk, “helal gıda” sektöründeki firmaların İngiltere, ABD gibi ülkelerdeki sertifikasyon firmalarına mahkum kalmamaları için çalışmalarını hızlandırdıklarını bildirdi.

Şentürk, dünya helal gıda pazarının 1 trilyon dolar civarında bir rakama ulaştığını belirterek, “ İngiltere’den helal belgesi alıp, Arabistan’a mal satıyorsunuz bu iş değil. Bu çarpıklığı da ortadan kaldırmış oluyoruz” dedi. Şu ana kadar 47 firmanın sertifika almak için müracaat ettiği, bunlardan 12 firmanın belge almaya hak kazandığı belirtildi.

Haberin Tamamı: www.aa.com.tr

Tüm öğretmenlerimizin "Öğretmenler Günü" kutlu olsun...


"Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister."
M.Kemal Atatürk

23 Kasım 2011 Çarşamba

Yarı Çeyrek Altın Hayırlı Uğurlu Olsun...


Anadolu Ajansından, Yıldız Taşdelen Erli'nin özel haberidir.

İAR Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç, “Altın fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak kısa dönem içerisinde Rafineri yarıçeyrek altın satışlarında patlama yaşanmasını bekliyorum” dedi.

Rafineri’nin Yenibosna Kuyumcukent’deki atölyesinde üretilen yarıçeyrek altının, ağırlığının piyasadaki çeyrek altınların üçte  biri kadar olacağı, fiyatının ise yaklaşık 59 TL olacağı belirtildi.

Haberin Tamamı: http://www.aa.com.tr

22 Kasım 2011 Salı

Çalışanlar Dikkat: İş Yerinde Cep Telefonuna Yasak Geliyor...


Sabah Gazetesi'nden Hazal Ateş'in haberine göre, Amerika ve Almanya'da olduğu gibi Türkiye'de de özel şirketler cep telefonu kullanımını sınırlamaya başladı. Cep telefonu melodileri ve mesaj seslerinin çalışanları rahatsız etmesi, oyun, fotoğraf, kamera gibi eğlence özelliklerinin verimliliği düşürmesi nedeniyle bazı şirketler cep telefonu yasağı getirmeye başladı. Şirketler, özel telefon görüşmeleri nedeniyle gürültü ve dikkat dağınıklığına neden olanların iş sözleşmelerini iptal edebilecek.

SGK ONAY VERDİ
İşyerlerinde cep telefonu kullanımını yasaklamak isteyen firmalar bunun yasal dayanakları konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) bilgi istedi. Şirketler, "Yasaklama hakkımız var mı? diye sordu. SGK, cep telefonu kullanımını "yasaklama" hakkı bulunduğunu belirterek "Mesai saatleri içinde, işyeri ve iş düzenini bozucu nitelikte özel cep telefonu görüşmelerinin yasaklanması işverenin yönetim hakkı kapsamında değerlendirilebilir" görüşüne vardı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de, bu kapsamda açılan bir davada işverenlerin iş saatlerinde çalışanların özel cep telefonu görüşmelerini yasaklayabileceği hükmüne vardı.

GÜMRÜKLERDE YOLCU İŞLEMLERİ-3


Turistlerin inançları gereği yemeleri gereken özel gıda maddeleri yurda getirilebilir mi?
Turistlerin inançları gereği yemeleri gereken özel gıda maddelerinin gerek yolcuların beraberlerinde gerekse kargo olarak gelmesi halinde, hangi yolculara ait olduğunun ilgili turizm kuruluşu tarafından belgelendirilmesi ve bunlar tarafından tüketileceğinin taahhüt edilmesi kaydıyla, bu tür gıda maddelerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kontrol ve müsaade aranılmadan yurda girişine izin verilecektir.

Yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde gıda ürünleri getirilebilir mi?Yolcu beraberi hediyelik eşya kapsamında, fenni usullere göre kapatılmışkutulardaki her nevi su ürünleri, hayvansal ürünler, konserveler ile pastırma ve sucuk gibi işlenmiş hayvansal ürünlerin beş kilogramına kadar, tüketim amacıyla getirilen bitkisel ürünlerden taze ve kuru meyve ve sebzelerin üç kilogramına, diğer bitkisel ürünlerin ise bir kilogramına kadar muafiyet tanınır. Bunun dışında kalan her nevi ve miktardaki hayvansal ve bitkisel ürünün getirilmesi halinde ticari miktar ve mahiyette olduğu kabul edilip buna göre işlem yapılır.

Yolcu beraberinde cep telefonu getirmek mümkün müdür?Evet getirilebilir. Yolcular, 2 takvim yılında 1 adet ile sınırlı olmak üzere, Tv, müzik çalar, video oynatabilme özelliğine sahip olanlar da dahil olmak üzere cep telefonunu yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde telefonun kıymetine bakılmaksızın muafen getirebilmektedir.

Yolcular 430 Avro’luk hediyelik eşya limiti dahilinde veya posta yoluyla cep telefonu getirebilir mi?Hayır, hediyelik eşya statüsünde muafen veya vergileri ödenerek veya posta yoluyla cep telefonu getirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu yolla cep telefonu getirilmiş olsa dahi hiçbir surette sahibine teslim edilmemektedir.

Yolcunun kullandığı ilaçlarını beraberinde getirmesi mümkün müdür? Ülkemize gelen yolcuların beraberlerinde ya da gelişlerinden bir ay önce veya bir ay sonraki süreler içerisinde Kararın ekinde yer alan Ek-9'daki liste kapsamı şahsi tedavide kullanılmak üzere getirilen ilaçların, yolcuların seyahatleri süresince kullanmaları gerektiğine ilişkin gümrük idaresine belge (sağlık kuruluşundan alınan rapor, doktor raporu veya reçete vb.) ibraz edilmesi koşuluna bağlı olarak, ülkemizde kalınacak süre göz önünde bulundurularak, makul miktardaki ilacın girişine izin verilecektir.

Yolcu beraberinde getirilen elektronik cihazlar için bir ödeme yapmak gerekir mi?Evet, ticari ithalat maksadı dışında yurt dışından getirilecek olan elektronik cihazlardan bir defaya mahsus olmak üzere TRT adına "Bandrol ücreti" gümrük idarelerince tahsil edilmektedir. Söz konusu bandrol ücreti, cihazın türüne göre 10 Avro ile 215 Avro arasında değişmektedir.

Yolculara gümrükten geçişleri sırasında nasıl bir işlem uygulanır?Yolcu salonlarından geçen veya eşya geçiren kişilerin bu salonlarda münhasıran bu işlemler için düzenlenmiş yeşil veya kırmızı hatlara yönlendirilmeleri sağlanacaktır.

Gümrüğe tabi eşyası olup yeşil hattan giriş yapmaya teşebbüs eden yolcular hakkında ne işlem yapılır?Söz konusu yolcular hakkında fiilin mahiyetine göre mevzuat gereğince idari ve/veya adli takibata geçilecektir.

Yeşil-kırmızı hat uygulaması olmayan yerlere gelen yolcular nasıl bir uygulamaya tabi olacaktır?Bu durumda, yolcular gümrüğe tabi eşyasının olup olmadığını belirlemek ve mevzuatın uygulanmasını sağlamak üzere sözlü beyana davet edilebilmektedir.

Yolculardan limit fazlası olması sebebiyle alıkonulacak eşya nasıl bir işleme tabi olmaktadır?Yolculardan limit fazlası olması sebebiyle alıkonulacak eşya ve kıymetlerin iyi saklanması için gerekli özen gösterilecek ve tedbirler alınacaktır. Bu gibi eşyadan olduğu gibi muhafaza edilmeyenler, ayrı kaplar içinde gelmediği ya da sahiplerince kap temin edilmediği takdirde, gümrükçe önceden özel şekilde hazırlanmış sağlam kağıttan veya bezden zarf ya da torbalar içine konarak ağızları kontrolü yapan muayene memurunca mühürlenecek ve gerekirse bunlar bir torba veya çanta içinde ve ağızları mühürlenerek gereği için idareye teslim edilecektir. Bu eşya için mal sahiplerine eşyanın teslim alındığını ve özelliklerini gösterir bir alındı verilecektir. Eşyanın vergileri ödendikten ve işlemi tamamlandıktan sonra bu alındı geri alınacaktır. Alındının bir nüshası dip koçanında saklanacak ve bir nüshası da eşyanın konulduğu zarf veya torbalar üzerine eklenecektir.
Cemil GÖKSU
Gümrük Müşavir Yrd.
cemil@hitit3.com

GÜMRÜKLERDE YOLCU İŞLEMLERİ-1:
http://gkhnrl.blogspot.com/2011/11/gumruklerde-yolcu-islemleri-1.html

GÜMRÜKLERDE YOLCU İŞLEMLERİ-2:
http://gkhnrl.blogspot.com/2011/11/gumruklerde-yolcu-islemleri-2.html

21 Kasım 2011 Pazartesi

Üniversite Öğrencileri İçin Ücretsiz Vaka Analizi Kampı

Casecamp Nedir?
Casecamp, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okuyan öğrencileri tanınmış şirketlerle buluşturan ve bu yıl Casecamp '11 adıyla beşincisi gerçekleştirilecek olan üniversite öğrencileri için vaka analizi kampıdır. 3 gün sürecek bu kamp boyunca katılımcılar hem case çözme konusunda eğitim görecekler hem de Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin vereceği case study’lerle pratik yapma ve yarışma imkânı bulacaklardır. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin mühendislik, işletme ve iktisat bölümlerinde okuyan 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden seçilmiş 40 öğrencinin katılacağı Casecamp '11, 2-3-4 Aralık 2011’de bir hafta sonu boyunca Bilkent Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Başvuru Şartları Nedir?
  • Üniversite 2., 3. veya 4. sınıf öğrencisi olmak,

  • Mühendislik, işletme veya iktisat bölümlerinde okuyor olmak,

  • Case çözme konusunda tecrübesiz veya az tecrübeli olmak.


  • Organizasyon Takvimi
    26 Kasım 2010- Son başvuru tarihi
    28 Kasım 2010- Katılımcıların açıklanması
    3-4-5 Aralık 2010- Casecamp '10

    Konaklama
    Bilkent Üniversitesi öğrenci yurt ve lojmanlarında ücretsiz olarak sağlanacaktır.

    Ulaşım
    Katılımcıların gelişi kendilerine ait olup, şehir dışından gelen katılımcılar terminalden kulübümüz tarafından karşılanacaktır. Organizasyon boyunca gerekli ulaşım Mühendislik Topluluğu tarafından sağlanacaktır.

    İlgili Site:
    http://www.casecamp.bilkent.edu.tr/organizasyon.html

    20 Kasım 2011 Pazar

    İstanbul'un bütçesi de ilk sırada


    İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2012 yılı bütçesi 19 milyar 445 milyon 178 bin lira olarak belirlendi. 18 bakanlığı geride bırakan Istanbul’un dev bütçesinde, ulaşım yaklaşık 3 milyar dolarla en büyük bütçe kalemi olarak göze çarpıyor.

    Bir önceki yıla göre yüzde 7,70 oranında artan konsolide bütçeden yatırımlara 8 milyar 40 milyon 85 bin lira (yüzde 41,35) ayrıldı.

    Büyükşehir Belediyesi'nin konsolide bütçesiyle geride bıraktığı bakanlıkların ve genel bütçeli idarelerin 2012 yılı için öngörülen bütçeleri (1.000 TL) şöyle:

    Milli Savunma Bakanlığı 18.229.672
    Sağlık Bakanlığı 14.357.938
    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 10.484.859
    Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 8.904.140
    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 8.841.713
    Adalet Bakanlığı 5.277.312
    Gençlik ve Spor Bakanlığı 4.469.119
    İçişleri Bakanlığı 2.585.387
    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2.236.131
    Orman ve Su İşleri Bakanlığı 1.846.902
    Kültür ve Turizm Bakanlığı 1.705.076
    Dışişleri Bakanlığı 1.351.947
    Ekonomi Bakanlığı 1.279.980
    Kalkınma Bakanlığı 1.067.700
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 929.814
    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 582.718
    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 384.676
    Avrupa Birliği Bakanlığı 151.171
    Cumhurbaşkanlığı 138.700
    TBMM Başkanlığı 651.252
    Başbakanlık 861.757
    Mit Müsteşarlığı 750.942
    MGK Genel Sekreterliği 14.376
    Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü 89.462


    (AA)

    Gündem: Çocuk!

    DEPREM BÖLGESİNDEKİ 300.000 ÇOCUĞUN YAŞAMI RİSK ALTINDA VAN-ERCİŞ BÖLGESİ’NDEKİ ÇOCUKLARIN YAŞAMINI KORUMAK İÇİN HERKESİ İVEDİLİKLE HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ.

    Van Erciş bölgesinde 23 Ekim’de meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremin yıkımının ardından kış koşulları da bölgede yaşamı zorlaştırmaya devam ediyor. 2309 binanın yıkıldığı, 11847 binanın ağır hasarlı, 17923 binanın orta hasarlı olduğu bölgede süregiden 5 ve üzeri büyüklükteki artçı depremler sebebiyle bölge halkı yaşamını dışarda, edinebiliyorlarsa çadırlarda yoksa derme çatma barakalarda geçirmeye çalışıyor. Bir milyonu geçen bölge nüfusuna rağmen devlet tarafından kurulan çadırkent, mevlana kent, konteryner kentlerde barınan nüfusun toplamı yirmi bini geçmiyor.

    Kar yağışının başlaması ile barınmaya ilişkin sorunlar had safaya ulaştı. İmkanı bulunanların yanında ve devlet olanakları ile bölgeden hızlı bir göç yaşanıyor. Ancak halen bölgede 600.000’den fazla insanın depremin ve kışın etkilerine maruz kalarak yaşamaya çalıştığı tahmin ediliyor.
    Her zaman olduğu gibi bu afette de çocuklar öncelikle ve daha fazla zarar görüyor. Depremin etkilediği bölgede göçün ardından geride kalan 300.000 çocuk bulunduğu tahmin ediliyor. Yoğun kar yağışının başladığı 11 Kasım tarihi ardından -15 dereceleri bulan soğuk hava ile birlikte ilk üç günde 300 çocuğun zature teşhisi ile hastanalerde tedavi altına aldındığı bildiriliyor. Basına yansıyan bu rakamın çok daha ötesinde sayıda çocuğun soğuk kaynaklı hastalıklarla yüzyüze olduğu tahmin ediliyor. Şimdiye kadar resmi rakamlarla Erciş’in Çelebibağ Beldesinde 1 çocuk donarak, önceki gün ise Vanın Karpuzalan köyünde çadırda çıkan yangında 6 ve 12 yaşlarında iki çocuk yaşamını yitirdi, iki çocuk ağır yaralandı. Tedbir alınmadığı taktirde, çocuk ölümlerinin devam etmesinden endişe ediyoruz.

    Türkiye 2011 yılında, 20 Kasım Çocuk hakları Günü’nü bu kara tablo ile karşılıyor. Bölgedeki 300.000 çocuğun yaşamı ciddi risk altında. Koordinasyondan uzak, dağınık, işlevsiz, mağduriyeti arttıran çalışmalar ve göstermelik önlemler ile deprem bölgesi dışındaki toplum kesimlerini ikna çabası bir yana bırakılıp durumun ciddiyetinin farkına varılmalıdır. Daha fazla gecikmeden çocukların yaşamını koruyacak etkin önlemler alınmalıdır.

    Bu çerçevede:
    - Her türlü iç ve dış olanaklar bir ön önce bu amaç doğrultusunda seferber edilmeli, bölge sivil toplumun, ulusal ve uluslararası yardım kurumlarının etkinliklerine açılmalıdır.
    - Yardım dağıtımları düzenli olarak ve çadırkentlerde olmasalar dahi tüm ihtiyaç sahiplerini kapsayacak şekilde yapılmalıdır. İhtiyaç sahibinin yardıma değil yardımın ihtiyaç sahibine ulaştığı bir sisteme geçilmeldiir.
    - Devlet bölge halkına tam olarak ulaşamamaktadır. Bölgede sosyal hizmet altyapısı yoktur. Çocukların durumunun tespiti ve yerinde destek verilebilmesi için sosyal hizmet altyapısı hızla kurulmalıdır. Bu hizmetin sağlanması için ulusal ve uluslararası sivil toplumdan gelen destek talepleri hızla değerlendirilmeli ve sonuçlandırılmalıdır.
    - Sivil toplum örgütleri için işletilen “akreditasyon” sistemi bölgede çalışma konusunda izin almayı haftalara yayan bir bürokrasiye dönüşmüştür. Akreditasyon ile ilgili kalıcı muattap belirlenmeli ve süreç tüm sivil toplum kuruluşları için açık, adil ve hızlı bir şekilde işletilmelidir.
    - Kızılay çadırları yerine biran önce kış koşullarına uygun konteynerler, pünomatik ve/veya prefabrik yapılar kurulmalıdır. Bu yapıların sayıları sembolik olmaktan çıkarılmalıdır.
    - Çadırkentte yaşamak yardım almanın şartı olmaktan çıkarılmalıdır. Evlerinin bahçelerinde ya da civarında barınmak zorunda olan ailelere de koşulsuz, yerinde, geçici barınak, gıda ve sağlık desteği verilmelidir.

    1995’ten bu yana BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin tarafı olan Türkiye sözleşmenin 6. Maddesinde belirtildiği üzere öncelikle çocukların yaşam hakkını korumakla yükümlüdür.
    Bu yükümlülüğün ve bölgedeki durumun gereği tüm kamuoyunu, ulusal ve uluslararası tüm kurum ve kuruluşları İVEDİLİKLE, bölgedeki çocukların yaşamını korumak için harekete geçmeye çağırıyoruz.
     
    Gündem: Çocuk!
    Çocuk Haklarını Tanıtma, Yaygınlaştırma, Uygulama ve Uygulamaları İzleme Derneği
    Tunalı Hilmi Caddesi No:54/8 Kavaklıdere/ ANKARA * Tel-Faks: 0312 437 76 41
    www.gundemcocuk.org * info@gundemcocuk.org
    *Gündem: Çocuk!, her çocuğun hak sahibi, eşit, özgür ve onurlu birer birey olarak, barış içerisinde, iyi ve mutlu bir yaşam sürmesi için çocukların yararına bütüncül bir dönüşümü ısrarla savunan bir sivil toplum örgütüdür. Çalışmalarını çocuk hakları alanında yaşanan sorunların temelindeki paradigmanın değişmesi, savunuculuk, ağ çalışmaları ve katılım programları altında, öncelikli çalışma arkadaşları olan çocuklarla birlikte sürdürür.
     
     
     

    18 Kasım 2011 Cuma

    SATIŞTA (VE HAYATTA) SORU SORMANIN ÖNEMİ


    ‘’Müşteri ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak ve bu ihtiyaçların karşılanacağı şartları oluşturmak’’ başarılı satışın kuralıdır.  İhtiyaçları  ortaya çıkarmak içinse gerekli özelliklerden biri soru sorma becerisidir ve sayısız faydası vardır: 

    1)      Tartışmadan kaçınmanıza yardımcı olur. Çok konuşmak zorunda kalmadan karşınızdakini dinlersiniz.
    2)      Soru sorduğunuz kişiye onun önemli olduğunu hissettirir, fikirlerine saygı duyduğunuzu gösterirsiniz.
    3)      Soru sorarak karşınızdakinin ne istediğini anlamasına, duygu ve düşüncelerini netleştirmesine yardımcı olursunuz.
    Satış ilişkisinde olduğu kadar diğer ilişkilerde de soru sormak birini ikna etmenin temelini oluşturur. En yakın arkadaşınızı sigaradan vazgeçirmek için ‘’İçme artık şunu!’’ demek yerine ‘’Sigaranın sebep olduğu kanser vakaları ile ilgili haberi okudun mu?’’ ya da ‘’Sigarayı bırakma konulu reklam kampanyası ne kadar korkunç değil mi?’’ diye sormak  çok daha etkili olacaktır.
    Satış görüşmelerinde sıklıkla kullanılan üç temel soru türü vardır:

    Açık uçlu sorular, karşınızdakini konuşmaya yönelten ve bir şeyi anlamaya ya da teşhis etmeye yönelik sorulardır. ‘’Kim, ne, neden, nerede, ne zaman, nasıl’’ la başlayan bu sorular ayrıntılı geribildirim almak için kullanılır, müşterinin katılımını teşvik eder, itirazları açığa çıkarır.
    Kapalı uçlu sorular, evet ya da hayır ile cevaplanabilen sorulardır. Beklediğiniz bir cevabı elde etmek, müşteriye onaylatmak veya kontrol etmek için sorulur. Bu sorular satış açısından daha riskli sorulardır çünkü %50 hayır ihtimali vardır! Genellikle görüşmenin sonuna doğru, çözüm veya özet aşamalarında sorulur.

    Seçenekli sorular , müşteriye iki ya da daha fazla seçenek sunarak birinin tercih edilmesini istediğiniz sorulardır. Müşteri ihtiyaçlarını netleştirmek için kullanılır.
    Görüşmelerde sırasıyla açık uçlu, seçenekli ve kapalı uçlu sorular sorarak müşteri ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak mümkündür. Verdiği cevaplarla müşterinin bakış açısı ve ihtiyaçlarını anladıktan sonra, bir özet yaparak görüşmenin bir noktaya odaklanması sağlanır. Buradan sonuca gitmek daha kolay olacaktır.

    Unutmayın, insanları düşünmeye yöneltmenin en iyi yollarından biri onlara soru sormaktır.
    Berrin ORHON

    500 gence 100.000 TL


    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2012 yılından itibaren 500 gencin 100.000 TL'lik hibe desteğiyle teşvik edileceğini belirtti. Bakan Ergün, birinci fazda başarılı olanları, sonrasında 500.000 TL destekleyeceklerini söyledi.

    (AA)

    17 Kasım 2011 Perşembe

    GÜMRÜKLERDE YOLCU İŞLEMLERİ-2


    Yolcu beraberinde getirilen eşyanın kıymeti nasıl belirlenir?Yolcu beraberinde getirilen eşyanın kıymeti, ibraz edilen faturaya, satışfişine veya eşya bedelinin ödendiğine ilişkin belgeye göre belirlenir. Bu tür belge ibraz edilememesi veya ibraz edilen belgede kayıtlı kıymetin düşük bulunması halinde, eşyanın kıymeti gümrük idaresince belirlenir.

    Vergileri ödenmek suretiyle yolcu beraberinde serbest dolaşıma sokulacak eşyaya ilişkin şartlar nelerdir?
    18 yaş ve üzeri her bir yolcu için kıymeti 1500 Avro’yu geçmeyen eşyanın geldiği ülkeye göre değişen oranda tek ve maktu vergi uygulanır. Söz konusu vergi oranları eşyanın;

    - AB ülkelerinden doğrudan gelmesi durumunda %18
    - Diğer ülkelerden gelmesi durumunda %20
    olarak uygulanmakta ve eşyanın;

    - Yolcu beraberinde ya da yolcunun gelişinden bir ay önce veya bir ay sonra gelmesi,
    - Ticari miktar ve mahiyet arz etmemesi,
    - Kişinin şahsına ve ailesinin kullanımına mahsus olması,
    şartlarını taşıması gerekmektedir.

    Yukarıda da belirtildiği üzere, yolcu beraberi hediyelik eşyaya ilişkin muafiyet yolcuların yaşına göre, 150 ve 430 Avro değerindeki eşya için geçerlidir. Yolcu beraberinde getirilen eşyanın bu değerleri aşması halinde, 1500 Avroyu geçmemesi kaydıyla eşyanın vergilendirilmesinde muafiyet miktarına [150 (15 yaş altındaki yolcular için) veya 430 Avro] tekabül eden vergi düşüldükten sonra kalan kısım için yukarıda belirtilen tek ve maktu vergi uygulanır.

    Yolcu beraberinde getirilen eşyanın tek başına kıymetinin 1500 Avro'yu aşmasıhalinde ne işlem yapılır?
    Söz konusu eşyaya yürürlükte olan ithalat vergilerine ilişkin oranlar uygulanacaktır.

    Türkiye'ye giriş yapan yolcuların beraberlerinde getirecekleri eşyaya muafiyet uygulanabilmesi için geldikleri ülkede geçirdikleri süreye ilişkin bir sınır var mıdır?
    Evet, kara hudut kapısından diğer ülkelere giden yolcular, seyahat ettikleri ülkede en az üç gün geçmeden kara hudut kapısından dönmeleri halinde, yolcular için öngörülen muafiyet hakkından yararlandırılmazlar.

    Yolcu beraberinde Türk Parası veya döviz getirilmesi/götürülmesi mümkün müdür?

    - Yolcuların Türk Parasını ve dövizi beraberlerinde Türkiye'ye getirmeleri serbesttir.
    - Yolcular, 5000.-ABD Doları veya eşitine kadar efektifi ve en çok 5.000 ABD Doları karşılığı Türk parasını beraberlerinde yurt dışına çıkarabilirler.
    - Dışarıda yerleşik kişiler ile Türkiye'de yerleşik sayılmakla birlikte yurt dışında çalışan Türk uyruklu kişiler, yurda girişlerinde beyan etmiş olmak, Türkiye’de yerleşik kişiler ise bankalar ve özel finans kurumlarından döviz satın aldıklarını tevsik etmek kaydıyla 5.000.- ABD Doları veya eşitini aşan miktarlardaki efektifi beraberlerinde yurt dışına serbestçe çıkarabilirler.

    Yolcu beraberinde kıymetli maden, taş ve eşya getirilmesi mümkün müdür?
    - Yolcular, beraberlerindeki kendilerine ait değeri 15.000.-ABD Dolarınıaşmayan ve ticari amaç taşımayan ziynet eşyası niteliğinde kıymetli madenlerden ve taşlardan yapılmış eşyayı yurda getirebilirler ve yurt dışına çıkarabilirler. Daha fazla değerdeki ziynet eşyasının yurt dışına çıkarılması,girişte beyan edilmiş olmasına veya Türkiye'den satın alınmış olduğunu tevsik etme şartına bağlıdır.

    Cemil GÖKSU
    Gümrük Müşavir Yrd.
    cemil@hitit3.com

    GÜMRÜKLERDE YOLCU İŞLEMLERİ-1:
    http://gkhnrl.blogspot.com/2011/11/gumruklerde-yolcu-islemleri-1.html

    16 Kasım 2011 Çarşamba

    Apple'ın ilk ortağı 40 milyardan dolardan nasıl oldu?


    Bugün dünyanın en değerli şirketlerinden Apple'ın kurucu ortaklarından Ronald Wayne, şirketein yüzde 10'luk hissesini 1976 yılında 800 dolara satmıştı. Wayne eğer hisselerini hala tutuyor olsaydı, bugünkü değeriyle yaklaşık 40 milyar dolarlık bir servetin sahibiydi.

    Apple'ın kuruluşunda Steve Jobs ve Steve Wozniak ile birlikte yola çıkan Wayne, 1976'da kurulan Apple şirketinin hisselerini aynı yıl sattı. O yıllar kendisine hatırlatıldığında, "Evet hisseler hala duruyor olsaydı çok zengin bir insandım, ancak sağlığını kaybetmiş, kalp krizi geçirip mezarında yatan bir zengin olmak istemezdim" diyor.

    Hisseleri satma nedenini ise şu şekilde açıklıyor: "Jobs o dönemde bilgisayar üretebilmek için 12 bin dolarlık malzemeye ihtiyaç duyuyordu ve bu parayı borç alarak toparlamıştı. Ben de elimdeki yüzde 10'luk hisseyle yaklaşık 1200 dolar borçlanmıştım. Bu parayı kazanabileceğim bir yer yoktu ve hayatımda yeterince stres vardı. Bense daima sakin bir hayatı tercih ettim."

    Şu anda 77 yaşında olan Wayne, Amerika'nın Nevada eyaletinde sakin bir hayat sürüyor. İnsanların "Ya şimdi o kadar paran olsaydı?" diye sorduğunda, hayatın çok kısa olduğunu, sağlık ve ailenin hiçbir zaman riske edilmemesi gerektiğini anlatıyor.


    İlgili site: http://www.ronwayne.net/

    14 Kasım 2011 Pazartesi

    Esin Afşar'ı Kaybettik



    Esin Afşar, bir diplomat olan babası Nüzhet H. Sinanoğlu'nun görev yeri nedeniyle İtalya'nın Bari şehrinde doğdu. Nüzhet Sinanoğlu, diplomat kişiliğinin yanı sıra yazardı da. Ayrıca Atatürk'ün isteğiyle İtalya'da faşizmi incelemiş ve Faşizm ve Onun Devler Sistemi kitabını yazmıştı. Esin Afşar'ın annesi Rüveyde Sinanoğlu, gazeteci ve yazardı. Özellikle İtalyan çevirmeleri ve yazdığı Çocuk Masalları ile tanındı. Nüzhet Sinanoğlu'nun ilk eşinden olma üç oğlu vardı. Samim ve Suat Sinanoğlu 35 yaşlarında profesör olmuşlardı. Halen Türkiye'nin en genç profesörler ünvanını taşıyan kişilerdir. Aydın Sinanoğlu ise Avrupa Konseyi'nde Basın Bölümü Başkanı olarak çalıştı. Nüzhet Sinanoğlu'nun ikinci eşi Rüveyde Sinanoğlu'ndan 26 yaşındayken Amerika Yale Üniversitesi'nde profesör olmuş (ki dünyanın en genç profesörü ünvanı onundur), dünyada Türk Einstein'ı olarak ün yapmış, Time dergisine kapak olmuş, dahi Oktay Sinanoğlu doğdu.

    Esin Afşar Ankara Koleji'nde okurken piyano bölümü sınalarına girdi ve buradan mezun oldu. Piyanist olarak girdiği Devlet Tiyatrorı'nde Muhsin Ertuğrul'un ''Sahnenin çukurunda olacağına üstünde ol'' isteğiyle oyuna başladı. 12 yıl boyunca çeşitli oyunlarda oynadı. Bu dönemde tiyatro oyuncusu Kerim Afşar ile evlendi ve kızı Pınar doğdu.

    1969'da Yunus Emre'den bestelediği Bana Seni Gerek Seni ile Ankara'da Hafif Batı Müziği Düzenleme Ödülünü aldı. Yine 1969 yılında Fransa'da Jacques Brel ile paylaştığı Dario Moreno Ödülü'nü aldı. Fransız televizyonuna çıktı. Monacca Prensesi Grace Kelly tarafından televizyon festivallerine davet edildi. Gilbert Becaud ve Josephine Baker ile konserler verdi. Romanya'da Brşov uluslararası müzik festivaline katıldı. Kritik Ödülü'nü aldı. 1970 yılında Türkiye'de yılın en iyi şarkıcısı seçildi. Aynı yıl Bulgaristan Uluslararası Altın Orfe Müzik Festivali'nde üçüncü oldu. Dışişleri tarafından gönderildiği Napoli'de bir dizi konser yaptı. Sabiha Keyn'nin dizayn ettiği Yok Yok kostümünü katıldığı festivallerde, televizyon programlarında giymeye başladı. Çok sükse yaptı. 1972'de Türk Cumhuriyetleri'ne ve Moskova'ya gitti, programlar yaptı. Tokyo'da, Seul'de Hong Kog'da verdi, televizyona çıktı. Aynı yıl Sofya televizyonu için program yaptı. 1973'te davet üzerine İsrail'e gitti. Kudüs Tiyatrosu'nda konser verdi. İngiltere, İtalya, Belçika ve Tunus'a gitti, konserler verdi. 1974'te Avusturalya'ya gitti. Sidney ve Melbourne'de konserler verdi. 1975'te ikici evliliğini Şener Aral ile yaptı. 1976'da oğlu Aydıncan Aral doğdu. 1975'te İsrail'de düzenlenen Akdeniz Halk Şarkıcıları Festvali'ne katıldı, dördüncü oldu. Antuan Şoriz Disco Plak'tan ayrılmış Diskotür'ü kurmuştu.

    http://www.esinafsar.com

    GÜMRÜKLERDE YOLCU İŞLEMLERİ-1


    Yolcu beraberi eşya nedir?
    Yolcunun beraberinde getirdiği, ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyadır.

    Yolcu beraberi hediyelik eşya muafiyeti nedir?
    Muafiyet, her bir yolcu için toplam gerçek kıymeti 430 Avro'yu geçmeyen eşya için uygulanır. Ancak, 15 yaşından küçük yolcular için bu miktar 150 Avro olarak uygulanır.

    Yolcu beraberi eşya muafiyeti nasıl uygulanır?
    Transit yolcular hariç olmak üzere, yolcu beraberinde getirilip serbest dolaşıma sokulan gayri ticari nitelikteki, kişisel ve ailevi kullanıma mahsus veya hediye edilmek üzere getirilen eşyaya muafiyet tanınır.

    Yolcu beraberinde getirilen “Tüketim Maddeleri” bölümünde yer alan eşya için muafiyet nasıl uygulanır?
    Muafiyet kapsamındaki eşya tür ve miktarları şu şekildedir:
    Tütün ve Tütün Ürünleri
    1- Sigaralar 600 adet
    2- Sigarillolar (her biri 3 gr.dan ağır olmayan purolar) 100 adet
    3- Puro 50 adet
    4- Kıyılmış tütün (200 yaprak sigara kağıdı ile) 250 gr.
    5- Pipo tütünü 250 gr.

    Alkollü Ürünler
    1- Alkol derecesi % 22’yi geçen alkol ve alkollü içkiler 1 lt.
    2- Alkol derecesi % 22’yi geçmeyen alkol ve alkollü içkiler 2 lt.

    Kozmetik Ürünler
    600 ml’yi aşmamak kaydıyla kolonya, parfüm, lavanta, esans veya losyon ile 5 adet cilt bakım ürünü ve makyaj malzemesi.

    Gıda Ürünleri

    1- Çay 1 kg.
    2- Çözülebilir hazır kahve 1 kg.
    3- Kahve 1 kg.
    4- Çikolata 1 kg.
    5- Şekerden mamul yiyecek 1 kg.

    İsteyen yolcular 1 kg çikolata veya 1 kg. şekerden mamul yiyecek haklarının tamamını yani 2 kg.lık hakkı söz konusu eşyadan sadece birisi için kullanabilirler.

    Yukarıda yer verilen ürünler posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla getirilebilir mi?
    Hayır, söz konusu ürünlerin posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla yurda girişi mümkün bulunmamakta olup, sadece yolcu beraberinde getirilmesi gerekmektedir.

    Cemil GÖKSU
    Gümrük Müşavir Yrd.
    cemil@hitit3.com

    İslam aleminin Facebook'u İstanbul'dan yayılacak


    İslam dünyasının en güçlü sosyal medya sitesi www.salamworld.com'un yakında İstanbul'dan yayına başlayacağı bildirildi.

    Site yetkililerinden alınan bilgiye göre, İslam dünyasının Facebook'u olmaya aday olan www.salamworld.com yine İslam dünyasının tanınmış iş adamları tarafından finanse ediliyor.

    Ana merkezi İstanbul'da olacak sitenin, Kahire, Moskova, Londra, Dubai, Mekke, Medine, Astana, New York, Paris ve Kuala Lumpur gibi kentlerde şubeleri bulunacak.

    Teknik çalışmaları Hindistan'ın Haydarabad kentinden yürütülecek olan sosyal medya sitesi, başlangıçta Türkçe, Arapça, İngilizce, Fransızca, Farsça ve Rusça, daha sonraki aşamada ise Azerice, Kazakça ve Özbekce lehçeleri ile Urdu, Malay,Çin, Peştu, Bengal ve Kürtçe dillerinde yayın yapacak.

    Selam dünya anlamına gelen Salamworld sitesinin Mısır'da yaptığı toplantıya 15 ülkeden 60'a yakın sosyal medya uzmanı, gazeteci, bilim adamı ve diğer meslek gruplarından davetli katıldı.

    Yetkililer, site yayında olmamasına rağmen 100 binden fazla kişinin elektronik posta yolu ile üye olmak için başvuruda bulunduğunu kaydettiler.


    Haberin Tamamı: www.haberturk.com

    13 Kasım 2011 Pazar

    Facebook düşmanı: unthink.com

    Facebook’a rakip Google plus’dan bahsederken şimdi resmen Facebook karşıtı bir sosyal oluşum çıktı karşımıza: UNTHINK (www.unthink.com).

    Sitenin kurucu CEO’su Natasha Dedis, bu anti-Facebook stratejisini daha da ileri giderek sitenin kuruluş amacını “Facebook’u yıkmak” olarak belirtmekten de çekinmiyor. Sitenin manifesto tadındaki tanıtım videolarında, dizayn ve sloganlarında açıkça anti-Facebook iletişimi görülüyor. Sitenin sağ alt köşesinde yeşil beyaz Unthink renkleriyle yazdıkları marka sloganlarının karşıtları, Facebook’a ithafen mavi beyaz renkte zıt yönleri gösteren oklar şeklinde yazılmış; yeşil beyaz “Freedom”a karşı mavi beyaz “Oppress”.  Zaten sitenin sloganı “Emancipate Yourself (Kendini Özgür Bırak)” da, kuruluş hikayesi de Facebook’a tepki olarak doğmuş: Facebook’un kullanıcıların kişilik bilgilerini gizli tutma özgürlüğünü ellerinden almasına tepki!
    Natasha isimli bir anne, oğlunun Facebook’a üye olmak istemesi üzerine site kullanım şartlarını inceler. Kullanıcı bilgilerini izinsiz olarak markalarla paylaşma hakkının sitede olduğunu görmesi üzerine sinirlenir ve Facebook’la aynı (hatta daha gelişmiş) hizmeti, kullanıcı özgürlüğüne saygı duyarak sunan bir sosyal ağ yaratmaya karar verir 2007 yılında. 4 yıllık hummalı çalışma ve bulunan 2.5 milyon dolarlık fon sonucunda, 2011 Eylül’ünde Unthink beta sürümüyle karşımıza çıkar. (Sitenin “about” kısmında sitenin kuruluş hikayesini anlatan anime video bile var!)

    Ortaya çıkan sonuç gayet memnun edici bana kalırsa; sayfanıza sponsor olacak markaları kendiniz seçiyorsunuz, ya da paşalar gibi yıllık 2 dolarınızı verip hiç bir markaya eyvallah etmiyorsunuz. Profil sayfa yapısı olarak da Google plus’ın çevreleri gibi social, lifestyle, ve professional  çevrelerinizi ayırıp her bir çevreye farklı bir profil fotoğrafı ve status update gösterme imkanı sunuyor. Bence Facebook’tan  ayrılan (tabi asıl doğuş amacı olan istenmeyen reklam ve markalardan arındırılmıs “özgür” alan olması dışında) ve üstün olan en önemli özelliği bu.
    Siteye Türkiye’den katılım çok kısıtlı. Öyle ki İstanbul bile Türkiye içindeki şehirlerden biri olarak kayıtlı değil, kayıtlı olan şehrimiz Ankara olarak girmek durumunda kaldım yaşadığım şehri (Burdan Ankara’nın sosyal medyayı İstanbul’dan daha hızlı takip ettiğini mi görüyoruz yoksa?:)) Eğer tanıdıgınız varsa Ankara’dan Unthink üyesi, söyleyin davetiye göndersin, yoksa e-mailinize davetiye kodu gelmesi için biraz beklemek zorunda kalabilirsinizJ

    Bakalım Facebook bu anti-Facebook eylem karşısında site ve kullanıcı haklarında yeniden yapılandırmaya gidecek mi... Bu konuda bir anne duyarlılığında birilerinin elini taşın altına sokmuş ve büyük farkındalık yaratarak ses getirmiş olduğunu görmek ümit verici...
    Selvi Talipoğlu

    12 Kasım 2011 Cumartesi

    Ülkelerin marka sıralaması = Hedef ihraç ülkeler listesi

    Ünlü marka değerlendirme kuruluşu olan Brand Finance, açıkladığı araştırma sonuçları Türkiye'nin bir önceki seneye göre %19,8 değerinin arttığı görüldü. Böylece, 373 milyar dolarla en değerli 20 ülke markası arasına girerek, Avusturya, Danimarka ve Finlandiya gibi birçok gelişmiş ülkeleri geride bırakmış olduk.

    Listenin ilk 3 sırasında ise ABD, Almanya ve Çin yer aldı. Ülkelerin marka değerinin belirlenirken, ekonomi politikaları, GSMH, işsizlik oranı, turizm geliri, ülke risk algısı, rekabet gücü, sağlık hizmetleri, toplam ihracat, bankacılık sistemi gibi göstergeler göz önünde bulunduruluyor.

    Listede en fazla değişim gösteren ülkeler incelendiğinde, Çin, Hindistan, Brezilya, G.Kore, Türkiye, Meksika, İsveç ve Rusya dikkat çekiyor. Başka deyişle, ihracatçı firmalarımız için hedef ülkeler sıralamasının yaklaşık olarak bu şekilde olduğunu söyleyebiliriz.

    İlgili Linkler: www.brandfinance.com

    Standart and Pardon (S&P)


    Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s (S&P), bazı müşterilerine yolladığı bilgilendirme notunda Fransa'nın kredi notunu kırdığını duyurmuştu. Haberin geçmesinden yaklaşık iki saat sonra, S&P teknik bir hata sonucu aslında Fransa'nın AAA olan notunda ve durağan görünümünde bir değişiklik olmadığını açıklamıştı.
     
    S&P'nin açıklaması, başta Fransız finansal piyasaları olmak üzere dalgalanmalara neden olmuştu. Fransa 10 yıllık tahvil faizi hızla çeyrek puan yükseldi ancak haberin doğru olmadığı anlaşılınca tansiyon düştü.

    Avrupa Komisyonu'nun finansal hizmetlerden sorumlu komiseri Michel Barnier, bunu "çok ciddi bir olay" olarak değerlendirerek, soruşturma açılacağını bildirdi.

    Esas bahsetmek istediğim konuya gelecek olursak, S&P yıllarca Türkiye'nin notunu düşürürken, diğer Avrupa ülkelerinin notunu artırdı. Sonrasında ise Türkiye'nin notunu artırırken İspanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerin notunu düşürüyordu. Peki, geçmişte S&P tarafından Türkiye'ye verilen notların doğruluğunu nereden biliyoruz? Ya notumuz olması gerekenden sehven! düşükse ve yıllarca yüksek faiz oranlarıyla borçlandıysak. Şeytanın avukatlığını yapayım dedim...

    Afrikanın Güven Problemi...

    Geçmiş yıllarda Afrika'nın farklı ülkelerinin adının karıştığı dolandırıcılık hikâyelerini duymayanımız yoktur herhalde. Piyangodan para çıktığını ve alabilmesi için belli bir ödeme yapılması hikâyesinden tutun, elindeki siyah renkli kağıtları dolara çevirebileceğini iddia edene kadar farklı yöntemler deneyen bu dolandırıcılar yüzünden Afrika’nın imajı dünyada ciddi şekilde zedelenmiş durumda.

    Son haber ise pes dedirten şekilde İstanbul polisinden geldi. Yapılan ihbar üzerine Fatih semtindeki bir otele baskın yapan ekipler, Senegal uyruklu bir şahsın odasında yaptığı aramada bavul içerisinde gizlenmiş 1 kilo civarında kokain ele geçirdiler. Buraya kadar olay sıradan bir uyuşturucu haberi gibi görünüyor.

    Haberin enteresan kısmı ise, şahsın ele geçirilen pasaportunun sorgusunda Senegal Ticaret Ateşesi olduğu anlaşıldı.

    Bu haber bana maalesef Afrika ülkelerinin güven problemini anımsattı.

    Haberin Tamamı: www.hurriyet.com.tr

    11 Kasım 2011 Cuma

    11.11.11 11:11:11 hepinize şans getirsin

    Bugün yüzyılda bir gerçekleşen palindrom günü. 11 Kasım 2011 günü saatler 11:11 gösterdiğinde saniyede 11 geçe olduğunda yüzyılda bir gerçekleşen bu olaya şahitlik etmiş olacağız. Bazılarına göre şans getirdiği varsayılan bu anının sizlere de şans getirmesini dileriz...

    Gümrük Yönetmeliğindeki Değişiklikler Hangi Yenilikler Getirdi?


    Resmi Gazetenin 3 Kasım 2011 tarihli sayısında “Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Gümrük Yönetmeliğinin getirdiği değişiklik; özet beyan, onaylanmış kişi statü belgesi, antrepo ve gümrük müşavirliği sınavına ilişkin maddelerinde yapılan çeşitli düzenlemeleri içeriyor.

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gümrük Yönetmeliğinde yaptığı düzenleme ile emniyet ve güvenlik amaçlı risk analizinin, eşyanın ülkeye girişinden/çıkışından önce yapılmasına imkân tanıdı. Bu sayede sevkiyata ilişkin bilgiler önceden alınacağından ticaret erbabının işlemleri daha hızlı tamamlanarak gümrükte bekleme süresi azalacak ve üretim sürecinde kullanılacak girdi ekonomiye bir an önce kazandırılacak.

    Bunun yanında, yasal ticaretin kolaylaştırılması ve yasadışı ticaretin önlenmesi, insan, çevre, bitki sağlığının ve ulusal güvenliğin korunması,terörizm ve terörün finansmanı ile etkin mücadele edilmesi sağlanmasıöngörülmüş.

    Getirilen Yeniliklerden Bazıları
    1-Özet beyan Giriş çıkış öncesi ön bildirim.
    2-Boşaltma listesi ve özet beyan eksiklik fazlalıkları elektronik ortamda kayda alınacak.
    3-Gümrük Yönetmeliği 333.maddesine göre Devir yoluyla satışa C tipi özel antrepolarında eşyasının başkasına devri gümrükçe onaylanmış işleme tabi tutulması
    4-Deniz veya hava taşıtlarının Türkiye Gümrük Bölgesinde birden fazla liman veya havalimanına uğradığı hallerde, Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler, taşıt aracının eşyanın boşaltılacağı gümrük idaresine girişine ilişkin gümrük veya gümrük muhafaza yetkililerince tutulan kayıt tarihinden itibaren başlar.(Süre sunulduğu tarihten başlıyordu)
    5-Gümrük Yönetmeliği 196.maddesinde yer alan 3901-3915 arası dökme eşyadan 6 öncesine dayanan tahlil raporunda ( A ve B sınıfı yararlanıyordu) şimdi onaylanmış kişi statü belgesi olan A,B,C sınıfı yararlanacak.
    6-2.tahlil ücreti 600 TL olmuştur.
    7-EK 24 de yer alan Laboratuara tahlil ücretleri 1 ocak 2012 itibaren artırılmıştır.
    8-Geri verme veya kaldırma işleminde sistemdeki beyanname esas alınır. Geri verme veya kaldırma başvurusunun yapıldığı her bir beyanname veya ceza kararıiçin ayrı bir dosya açılır. İlgili gümrük beyannamesinin Geri Verme veya Kaldırma Başvurusu Formu ile vergilerin geri verilmesine esas teşkil etmek üzere ibraz edilen belgelerin (menşe şahadetnamesi, dolaşım belgeleri, fatura beyanı vb.)asılları ilgili gümrük idaresinde saklanır.”(Müsteşarlığa gönderiliyordu o evrakları müsteşarlıktan dilekçe ile istenmesi ve çözümü uzun sürüyordu)
    9-Posta yolu ile gelen ve ticari nitelikte olmayan hediyelik, numunelik, zat ve aile ihtiyaçlarını karşılayan ve benzeri eşya için, Déclaration en Douane’lar gümrük idaresince beyanname olarak kabul edilir.”
    10-Genel antrepo olarak açılıp işletilmesi istenen yerler, Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olması halinde 3.000 m2’den, diğer yerlerde ise 1.000 m2’den küçük olamaz. Soğuk hava tertibatı gerektiren antrepolar ile yanıcı, parlayıcı, patlayıcı gibi özel tertibat gerektiren eşyanın konulacağıantrepolar ile havalimanı ve deniz limanı sahası içerisinde açılacak antrepolar bu şarta tabi değildir.”
    11-Beyanname kullanma talimatı EK 14 Değişmiştir.
    “6 no.lu nüsha: İthalatın tamamlanmasından ve beyannamenin kapatılmasından sonra beyannameye eklenen belgelerin asılları ile birlikte bu nüsha gümrük idaresinde saklanır.(Asıllar Kontrol Genel Müdürlüğe gidiyordu)
    7 no.lu nüsha: İthalatın tamamlanmasından ve beyannamenin kapatılmasından sonra, sonradan kontrol ve istatistik amacıyla yükümlü tarafından saklanır.”(Gümrük İdaresinde kalıyordu)


    Onaylanmış kişi statüsü kapsamında sağlanan kolaylıklar artırıldı.

    Gümrükçe Onaylanmış Kişi statü belgesi adı, Onaylanmış Kişi Statü Belgesi olarak düzeltildi.

    Belirli bir dış ticaret hacmine veya sabit sermaye yatırımına sahip, mali yeterliliği tasdik edilmiş, güvenilirliği olan ve kayıtları izlenilebilir kişilere gümrük işlemlerinde kolaylık sağlamak ve işlemlerini hızlandırmak amacıyla bakanlıkça tanınan ``Onaylanmış kişi statüsü`` kapsamında sağlanan kolaylıklar artırıldı.

    Mevcut durumda onaylanmış kişi statü belgesi talebinin değerlendirilmesinde başvuru sahibi şirketin en az 2 yıllık verileri esas alınırken, yapılan düzenleme ile onaylanmış kişi statü belgesi sahibi şirketin kısmi bölünme suretiyle yeni kurulan şirkete devredilmesi halinde, bu şirkete onaylanmış kişi statü belgesi verilirken koşulların sağlanması bakımından devredilen şirketin verilerinin esas alınmasına olanak sağlanmış.Bu sayede yeni kurulan şirketin onaylanmış kişi statüsünün sağladığı kolaylıklardan yararlanmak için 2 yıllık süreyi beklemesine gerek kalmadı.

    Laboratuar tahliline tabi tutulan eşya ile ilgili olarak en fazla 6 ay öncesinde düzenlenmiş tahlil raporlarına itibar edilerek eşyanın ayrıca tahlile tabi tutulmamasına ilişkin uygulamadan yararlanma hakkı, daha önce sadece belirli koşulları taşıyan onaylanmış kişilere tanınırken, düzenleme ile bu hak, tüm onaylanmış kişileri kapsayacak şekilde genişletildi.

    Belirli bir ısıda muhafazası gereken tıbbi tahlillerde kullanılan hazır kitlerin bozulmaması için gümrük işlemlerinin hızlandırılması amacıyla da gümrük beyannamesi yerine ticari ya da idari belge ile beyan edilebilmesine imkân sağlandı. Laboratuarlarda veya teşhis amacıyla kullanılan ve soğuk ortamda muhafazası gereken eşyanın tahlile gönderilmesi halinde, ambalajından çıkarılması nedeniyle özelliğini kaybetme riski bulunduğundan, yapılan düzenleme ile bu eşyanın bozulmasının önlenmesini teminen tahlile gönderilmemesi sağlandı.

    Antrepolara yeni düzenlemeler

    Kullanıcısı ve işleticisi aynı olan C Tipi özel antrepolardaki eşyanın bir başka kişiye devredilebilmesi için, antrepodan hemen çıkarılması gerekirken yapılan düzenleme ile 5 iş günü içerisinde çıkarılmasına imkan tanınarak ticaret erbabına kolaylık sağlandı.Bu durum G.Y 333.maddesine eksik kalan durumdu.

    Antrepo açma izni verilebilmesi için, talepte bulunan firmaların daha önce antrepo işletme izni geri alınan firmalarla doğrudan ya da dolaylı herhangi bir bağlantısının olmaması koşulu getirildi. Bu sayede antrepo açan ve işleten firmaların güvenilir olmasına ilişkin tedbir alınmış.Antrepo yatırım izni başvurularının değerlendirilmesine ilişkin kriterler arasına, antrepolara yapılacak eşya sevkıyatının gümrük gözetimi ve denetimi altında güvenli bir şekilde yapılması kriteri de ilave edildi. Buna göre, başta akaryakıt antrepoları olmak üzere antrepolara eşya sevki yatının güvenli bir şekilde yapılması sağlandı.

    Herkes tarafından kullanılabilen genel antrepoların açılabilmesi için aranılan asgari bin ve 3 bin metrekare büyüklükte olma koşulunun, liman sahalarının yetersizliği sebebiyle havalimanı ve deniz limanları içerisinde kurulmak istenen genel antrepolarda aranmaması yönünde düzenleme yapıldı. Böylelikle, liman sahaları içinde açılacak genel antrepoların açılmasında girişimcilere kolaylık sağlandı.(Eski yönetmeliğe göre açılan genel antrepolarla ilgili Danıştay 3000 m2 şartını iptal etmişti.Yeniden antrepo açmak yada eski antrepoyu genişletilmek istenirse 3000 m2 şartını yerine getirmek zorundadılığıyla bir bütünlük sağlanmıştır)

    Kaynak: İstanbul Gümrük Müsavirleri Derneği


    10 Kasım 2011 Perşembe

    "Arapça" kaçakçıları durduracak mı?


    Artan vergiler nedeniyle, sigara fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Kaçakçılık sektörü incelendiğinde sigara, içki, petrol türevi gibi vergisi yüksek olan ürünlere yönelme görülüyor. Tabi rant büyük olunca kaçakçılar akıl almayacak yollara başvuruyorlar. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı farklı önlemler alınacağını açıkladı.

    Arapça ve Farsça İbareler İstenecek
    Yazıcı, “Özellikle sigara kaçakçılığı için bir yöntem geliştiriyoruz. Arap ülkelerine sigara götüren ve transit geçiş yapan şirketlerden, sigaraların üzerine Arapça ve Farsça ‘sigara sağlığa zararlıdır’ ifadesinin bulunmasını isteyeceğiz. O zaman iç piyasaya satamayacaklar, kaçak olduğu ortaya çıkacak” dedi.

    Transit Geçişlere Denetim Artacak
    Yazıcı şu değerlendirmelerde bulundu: Transit geçişleri GPRS ile takip ediyoruz. Örneğin Kapıkule’den araç girdi, transit olarak Kuzey Irak'a geçecek. Araçta da sigara var. Biz şimdi bu transit geçişlere farklı bir uygulama getirmek istiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün kararı var. Sigara paketleri üzerinde ‘Sigara sağlığa zararlıdır’ ibaresi olması lazım. Şimdi, bu yazının Ortadoğu’ya gidecek sigaralarda da yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Bunların Arapça ve Farsça yazılmasıni istiyoruz. Böylece denetim daha kolay hale gelecek.

    Haberin Tamamı: www.hurriyet.com.tr

    9 Kasım 2011 Çarşamba

    Özlüyoruz...


    "Turquıe, tu dois Ataturk a dieu et le reste a Ataturk!."

    "Türkiye, Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geri kalan her şeyi de Atatürk'e.."

    Daniel Dumoulin

    İthalatçılar Dikkat! TSE Taktik Değiştiriyor


    Yeni yapılanma sonrasında, kalitesiz Çin malları,Çin’de durdurulacak. TSE’den onay alamayan hiçbir ürün Türkiye’ye giremeyecek.

    Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yönetimini sil baştan değiştiren Bakan Ergün, bu değişimin nedenlerini: “Bunlar yıpranmışkurumlar. Organizasyon yapılarının değişmesi gerekiyor” şeklinde açıklayan Bakan Ergün, yeni dönemde kurumun en az 10 ülkede şube açacağını açıkladı.

    Şube açılacak merkezlerin başında Çin'in geldiğini vurgulayan Ergün, “Türkiye’ye mal satmak isteyen Çin'deki TSE’nin testini geçecek. Bu onayı alamayan ürün Türkiye’ye giremeyecek” dedi. Türkiye’nin Çin'den yaklaşık 17 milyar dolarlık ithalat yaptığını anımsatan Ergün, ihracatının ise sadece 1,5 milyar dolar olduğuna dikkat çekti.

    TSE’nin mevcut haliyle‘istediğini tutup, istediğini zengin edebilecek’ bir yapısı olduğunu belirten Ergün, bu duruma son vereceklerini anlattı. İthal ürünlere uygunluk belgesi verme sürecinin kimisi için 1 hafta, kimisi için 1 ay, kimisi için 6 ay sürebildiğini kaydeden Ergün, “Buna bir standart getireceğiz. Bir firma TSE’ye uygunluk testi için başvurduğunda, ürüne bir barkod verilecek. Ve bu ürün laboratuara barkodla girecek. Belirlenen sürede testi yapılacak, elde edilecek sonuca göre uygundur ya da değildir, denecek. İnceleme elemanı ürünün kime, hangi firmaya ait olduğunu bilmeyecek” dedi.

    Haberin Tamamı: www.hurriyet.com.tr