1928 doğumlu olan Orhan Boran, ilk sahne deneyimini Galatasaray Lisesi’nde yatılı okurken İstanbul Şehir Tiyatroları’nda rejisör olan ve okul temsillerini sahneye koyan Necdet Mahfi Ayral tarafından Molyer’in bir oyununda oynamak üzere seçildiğinde yaşadı.
1946 yılında
Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu ve Türkoloji Fakültesi’ne yazıldı. Fakat
para kazanması lazımdı. Aynı yıl Necdet Mahfi Ayral kendisini Muhsin Ertuğrul ile tanıştırdı. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda
işe başladı ve Vasfi Rıza Zobu’nun
talebi üzerine, birlikte oyunlar sergilediler. 17 civarında oyunda rol aldı.
1960’lı yıllardan
itibaren, gece kulüplerinde Ayaküstü
Gırgırı adıyla Türkiye’de ilk stand-up geleneğini başlatan ünlü mizah ustasıdır.
Televizyon henüz olmadığı radyolu günlerde, mükemmel Türkçesiyle kibar
esprileri, unutulmaz pürüzsüz sesi, nezaketi ve beyefendiliğiyle tanınmıştır.
4 yıl kaldığı
İngiltere’den, yakın dostu Şakir Eczacıbaşı’nın kendisini çağırması sonucu
Türkiye’ye dönip, firmaların ve bankaların bilgi yarışması programlarına yeniden
başlamıştır. Bu arada "Yuki"
fikrini bulmuştur. "Yuki” halk tarafından o kadar tutulur ki, bir program
olmaktan çıkıp bir fenomen haline gelmiştir.
2002 yılında
yakalandığı kolon kanseri sebebiyle iki defa ameliyat geçirdi. "Hayatımın son yıllarını saçlarım dökülmüş
olarak geçirmek istemiyorum. Öleceksem insan gibi bu halimle öleyim. Şu dünyayı
sefil halde terk etmek istemiyorum. Hayranlarım beni hep bu halimle
hatırlayacak, saçları dökülmüş olarak değil!" diyerek kemoterapi tedavisini
reddetti.
10 Haziran 2005’de
Beşiktaş Kültür Merkezi’nin (BKM), "Orhan
Boran Show" adıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda organize ettiği jübilede, 59 yıl emek
verdiği meslek hayatına ve 25 yıl uzak kaldığı sahneye veda etmek üzere son kez
sahne aldı.
Güler Boran'la
evli olan Orhan Boran, 26 Mayıs 2012'de hayata gözlerini yummuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder