13 Kasım 2011 Pazar

Facebook düşmanı: unthink.com

Facebook’a rakip Google plus’dan bahsederken şimdi resmen Facebook karşıtı bir sosyal oluşum çıktı karşımıza: UNTHINK (www.unthink.com).

Sitenin kurucu CEO’su Natasha Dedis, bu anti-Facebook stratejisini daha da ileri giderek sitenin kuruluş amacını “Facebook’u yıkmak” olarak belirtmekten de çekinmiyor. Sitenin manifesto tadındaki tanıtım videolarında, dizayn ve sloganlarında açıkça anti-Facebook iletişimi görülüyor. Sitenin sağ alt köşesinde yeşil beyaz Unthink renkleriyle yazdıkları marka sloganlarının karşıtları, Facebook’a ithafen mavi beyaz renkte zıt yönleri gösteren oklar şeklinde yazılmış; yeşil beyaz “Freedom”a karşı mavi beyaz “Oppress”.  Zaten sitenin sloganı “Emancipate Yourself (Kendini Özgür Bırak)” da, kuruluş hikayesi de Facebook’a tepki olarak doğmuş: Facebook’un kullanıcıların kişilik bilgilerini gizli tutma özgürlüğünü ellerinden almasına tepki!
Natasha isimli bir anne, oğlunun Facebook’a üye olmak istemesi üzerine site kullanım şartlarını inceler. Kullanıcı bilgilerini izinsiz olarak markalarla paylaşma hakkının sitede olduğunu görmesi üzerine sinirlenir ve Facebook’la aynı (hatta daha gelişmiş) hizmeti, kullanıcı özgürlüğüne saygı duyarak sunan bir sosyal ağ yaratmaya karar verir 2007 yılında. 4 yıllık hummalı çalışma ve bulunan 2.5 milyon dolarlık fon sonucunda, 2011 Eylül’ünde Unthink beta sürümüyle karşımıza çıkar. (Sitenin “about” kısmında sitenin kuruluş hikayesini anlatan anime video bile var!)

Ortaya çıkan sonuç gayet memnun edici bana kalırsa; sayfanıza sponsor olacak markaları kendiniz seçiyorsunuz, ya da paşalar gibi yıllık 2 dolarınızı verip hiç bir markaya eyvallah etmiyorsunuz. Profil sayfa yapısı olarak da Google plus’ın çevreleri gibi social, lifestyle, ve professional  çevrelerinizi ayırıp her bir çevreye farklı bir profil fotoğrafı ve status update gösterme imkanı sunuyor. Bence Facebook’tan  ayrılan (tabi asıl doğuş amacı olan istenmeyen reklam ve markalardan arındırılmıs “özgür” alan olması dışında) ve üstün olan en önemli özelliği bu.
Siteye Türkiye’den katılım çok kısıtlı. Öyle ki İstanbul bile Türkiye içindeki şehirlerden biri olarak kayıtlı değil, kayıtlı olan şehrimiz Ankara olarak girmek durumunda kaldım yaşadığım şehri (Burdan Ankara’nın sosyal medyayı İstanbul’dan daha hızlı takip ettiğini mi görüyoruz yoksa?:)) Eğer tanıdıgınız varsa Ankara’dan Unthink üyesi, söyleyin davetiye göndersin, yoksa e-mailinize davetiye kodu gelmesi için biraz beklemek zorunda kalabilirsinizJ

Bakalım Facebook bu anti-Facebook eylem karşısında site ve kullanıcı haklarında yeniden yapılandırmaya gidecek mi... Bu konuda bir anne duyarlılığında birilerinin elini taşın altına sokmuş ve büyük farkındalık yaratarak ses getirmiş olduğunu görmek ümit verici...
Selvi Talipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder